𐱅𐰇𐰼𐰜𐰲𐰀:𐰖𐱁𐰀:𐱅𐰇𐰼𐰜𐰠𐰜:𐰱𐰃𐰤:𐰖𐱁𐰀:𐱅𐰇𐰼𐰠𐰃:𐰖𐱁𐰀

KanTora

spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Antik Roma’nın Hayalet Hikâyeleri Nasıldı?

Antik Roma’dan günümüze ulaşan pek fazlaca metinde hayalet hikâyeleri yer ediniyor. Peki bunlar, onları özetleyen insanoğlu hakkında ne söylüyor?

Salık KanTora - Gerçek Tektir
Appianus Yolu’nda bulunan bir iskeletli mozaik.

Hayaletlere inanır mısınız? Meşhur Romalı avukat ve devlet adamı Genç Plinius, MS 100 yılı civarında bir mektubunda arkadaşına bunu soruyordu.

“Hayalet diye bir şey olduğuna inanıp inanmadığını fazlaca merak ediyorum” diye yazmıştı Plinius, “kendi biçimleri ve bir tür tanrısal varoluşları mı var, yoksa kaygılarımızın şekil verdiği gerçek-dışı imgeler mi?”

Plinius bu satırları dostu, Romalı senatör Sura’ya yazıyordu. Sura’ya birazcık düşünme oranı bırakmak için Plinius, duyduğu üç ürkütücü hikâyeyi aktardı. İlki, siyasal başarısını ve ölümünü haber veren bir hayalet gören bir insanla ilgiliydi. İkincisi, bir evi ve orayı zincir şakırtılarıyla rahatsız eden hayaleti mevzu alıyordu. Üçüncüsü ise Plinius’un kendi evinde olduğu söylenen vakalarla ilgiliydi—fakat ona birazdan geleceğiz.

Hayalet hikâyeleri birden fazla antik Roma metninde karşımıza çıkıyor. Sadece bugünün gerilim öykülerinden değişik olarak, bir çok yalnızca birkaç cümle sürüyor. Mesela, Romalı tarihçi Plutarkhos’un bir Atinalı generalin yaşamını anlattığı eserinde, bir cinayetten sonrasında hayaletli hâle gelen bir Yunan hamamından özetlemek gerekirse söz ediliyor.

(İlgili: Hırvatistan’da Başsız ve Ters Çevrilmiş ‘Vampir’ Mezarı Bulunmuş oldu)

“Uzun süre süresince, babalarımızın anlattığına gore, orada hayaletlerin görülmeye ve iniltilerin duyulmaya devam etmesi üstüne hamamın kapılarının örülmesine karar verildi” diye yazmıştı Plutarkhos. “Ve bugün bile yörede yaşayanlar, ara sıra hayaletler gördüklerine ve ürkütücü sesler işittiklerine inanıyor.”

Peki antik Romalılar hayaletler hakkında hakkaten ne düşünüyorlardı?

Hayaletli evler

“Plinius’un mektubunda antikçağ süresince izini sürebildiğimiz, mükemmel bir hayaletli ev hayalet hikâyesi yer ediniyor” diyor Exeter Üniversitesi’nden antik tarih profesörü ve Magic.

Plinius, Sura’ya yazdığı mektupta, Atina’da korkulu derecede gürültülü zincirler takan bir hayaletin musallat olduğu bir ev hakkında bir hikâye duyduğunu söylemişti. Ev, bigün bir felsefeci oraya yerleşmeye karar verene kadar terk edilmişti.

Geceleyin lamba ışığında yazarken, felsefeci hayaletin zincirlerinin giderek yaklaştığını duydu ve sonunda hayalet onunla beraber odada belirdi.

Ogden, Plinius’un mektubundaki hayaletli ev hikâyesini, antik Yunan’a kadar uzanan ve Batı Roma İmparatorluğu’nun MS 476 civarında yıkılmasından sonrasında da devam eden bir folklor geleneğinin parçası olarak görüyor. Bu gelenekteki perili ev hikâyeleri çoğunlukla benzer unsurlar taşıyor; mesela kahraman bir figür. Plinius’unki benzer biçimde pagan hikâyelerde kahraman bir filozoftu; beşinci yüzyılın sonlarına ilişkin bir Hıristiyan versiyonunda ise bir piskopostu.

En eski büyük Roma hayaletli ev hikâyesi, ortalama MÖ 200 tarihindeki, oyun yazarı Plautus’un Mostellaria’sı (Perili Ev). Oyun, MÖ dördüncü yüzyıl sonu ya da üçüncü yüzyıl başına ilişkin, günümüze ulaşmamış bir Yunan komedyası olan Phasma’dan (Hayalet) uyarlanmış görünüyor; bu da hayaletli ev folklorunun en azından o döneme kadar gittiğini öne sürüyor.

Mostellaria’da bir köle, uzun bir yolculuktan dönen, batıl inançlı efendisini, eve girmemesi için oranın hayaletli olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Köle, aslen efendinin oğlunun, babası yokken evde verdiği eğlenceleri örtbas etmek için yalan anlatmaktadır.

Usulüne uygun olmayan mezarlar

Kölenin hayaletle ilgili öyküsü gülünç şekilde tutarsız olsa da, antik Roma hayalet anlatılarında yine eden bir temayı vurgular: usulüne uygun olmayan mezarlar.

“Ölüyü usulüne uygun gömmek son aşama önemliydi” diyor Massachusetts Amherst Üniversitesi’nden klasik filoloji profesörü Debbie Felton. Antik Roma hayalet hikâyelerinde “mezarsız kalmak ya da uygunsuz şekilde gömülmek, bir musallatın en ihtimaller içinde nedeniydi.”

Plinius’un hayaletli ev hikâyesi de usulüne uygun olmayan bir mezarı içeriyor. Felsefeci korkuyla geri çekilmek yerine, hayaletin onu dışarıda bir noktaya götürmesine izin veriyor; hayalet orada kayboluyor. Sabah olunca felsefeci mahalli yöneticilerden o noktayı kazmalarını istiyor ve zincirlerle sarılı insan kalıntıları ortaya çıkıyor. Kalıntılar uygun şekilde gömüldükten sonrasında musallat bitiyor.

Yarı tanrısal müdahale

Antik Roma öyküleri, karşılaştığınız herhangi bir cesedi usulüne uygun gömmeyi gene de iyi bir düşünce sayıyor; bu sebeple ruhu sonradan size yardım edebilir. Romalı hatip ve devlet adamı Cicero, MÖ 44 yılı civarında, folklordaki “minnettar ölü” türünün erken bir örneğini kayda geçirmişti.

Cicero’nun diyalogu De Divinatione’de (Kehanet Üstüne), Simonides adlı bir ozan bir insanın cesedini buluyor ve usulünce gömüyor. Arkasından, insanın hayaleti Simonides’e yaklaşan bir yolculuğa çıkmamasını, bu sebeple geminin batacağını söyleyerek onu ödüllendiriyor. Simonides hayaletin uyarısına kulak veriyor ve en azından kendi yaşamını kurtarıyor.

Tüm hayaletimsi figürler ölülerin ruhları değildi. Antik Romalılar büyük, yarı tanrısal tezahürlerden de söz ediyorlardı. Romalı tarihçi Suetonius, Julius Caesar’ın iç savaşının başlangıcında Rubicon’u geçmeden ilkin bu şekilde bir tezahür gördüğünü yazmıştı. Plinius’un Sura’ya mektubunda da, bir insanın siyasal yükselişini doğru şekilde öngören bir tezahürle açılış yapılmıştı.

Her iki hikâye de, bu tezahürleri görenlerin başarısını yazgı ya da alın yazısıyla çerçeveleyerek, onları ürkütücü öykülerden ziyade siyasal propaganda benzer biçimde gösteriyordu.

Peki Romalılar gerçekte neye inanıyordu?

Bugünkü insanoğlu benzer biçimde, antik Romalıların da öteki dünyanın varlığına ve ölen bir kişinin hayaletinin (ya da başka bir ruhun) yaşayanlara görünüp görünemeyeceğine dair kişisel inançları çeşitlilik gösteriyordu.

Bununla beraber, araştırmacılar, günümüze kalan üç ana yazılı hayaletli ev öyküsünden ikisinin gülünç ya da satirik bulunduğunu vurguluyor. Hayaletli ev öyküleriyle alay eden bu metinler, seyirci kitlesinin hayaletli ev terimine aslına bakarsanız aşina bulunduğunu—muhtemelen sözlü anlatı kanalıyla—varsayıyor. Ek olarak üslupları, her insanın bu tür öykülere inanmadığını da ima ediyor.

Mesela, son büyük Roma hayaletli ev hikâyesi, Roma Suriye’sinden ikinci yüzyıl satiristi Lukianos’un bir diyalogunda karşımıza çıkıyor. Philopseudes (Yalansöyler / Yalana Tutkun) diye malum bölümde bir felsefeci, dinleyiciye Korinthos’ta karşılaşmış olduğu hayaletli bir evden söz ediyor. Plinius’un kahramanı benzer biçimde Lukianos’un filozofu da, ruhun kalıntılarını bulup usulünce gömülmesini sağlayarak musallatı sonlandırdığını söylüyor. Ne var ki kuşkucu dinleyici ona inanmıyor—kim bilir okurları, duydukları hayalet öykülerini sorgulamaya çağrı ediyor.

Peki Plinius neye inanıyordu? Bunun ipuçlarını, mektubundaki son “hayalet hikâyesi”nden, kısaca kendi evinde yaşanmış olan vakadan çıkarabilirsiniz. Plinius, evinde kalan iki kişinin—biri köle bir oğlan, diğeri bir hizmetkârın adam kardeşi—değişik günlerde, uyurken birinin saçlarını kestiğini fark ederek uyandıklarını yazıyor. Uyandıklarında kesilmiş saçlar hâlâ yanlarındaydı ve ikisi de geceleri gizemli figürler gördüklerini iddia ediyorlardı.

Plinius mektubunu dostu Sura’dan hayaletlerin gerçek olup olmadığı mevzusunda direkt bir cevap vermesini isteyerek bitiriyor; “beni bekleyiş ve belirsizlik içinde bırakmamak için, zira aslolan sorun, kuşkularımı gidermek suretiyle sana danışıyor olmam” diyor. Plinius’un evinde gerçekte ne işe yaradığını (ya da Sura’nın iyi mi cevap verdiğini) asla bilemeyeceğiz. Fakat Felton’un bir teorisi var: “Bence birisi Plinius’a bir eşek esprisi yapmış oldu ve o da bunu asla anlamadı” diyor.


National Geographic. 24 Ekim 2025.

Bu Yedice Sıcak

İsrail gene Gazze’ye hücum etti: 1 ölü

İsrail ordusu Gazze'de ateşkes ihlallerine devam ediyor.Son saldırıda Gazze...

İran’dan yeni nükleer çıkışı

ABD Başkanı Donald Trump'ın Pentagon'a 33 yıl aradan sonrasında...

Derbi sonrası gerilim! Tedesco üstüne yürüdü…

Süper Lig’in 11. haftasında Fenerbahçe deplasmanda Beşiktaş ile kozlarını...

'2 bin kişiyi öldürdüm daha öldürürüm'

Sudan’daki kanlı iç cenk sürüyor. Sosyal Refah İşlerinden Sorumlu...

'2 bin kişiyi öldürdüm daha öldürürüm'

Sudan’daki kanlı iç cenk sürüyor. Sosyal Refah İşlerinden Sorumlu...

Başlıklar

İsrail gene Gazze’ye hücum etti: 1 ölü

İsrail ordusu Gazze'de ateşkes ihlallerine devam ediyor.Son saldırıda Gazze...

İran’dan yeni nükleer çıkışı

ABD Başkanı Donald Trump'ın Pentagon'a 33 yıl aradan sonrasında...

Derbi sonrası gerilim! Tedesco üstüne yürüdü…

Süper Lig’in 11. haftasında Fenerbahçe deplasmanda Beşiktaş ile kozlarını...

'2 bin kişiyi öldürdüm daha öldürürüm'

Sudan’daki kanlı iç cenk sürüyor. Sosyal Refah İşlerinden Sorumlu...

'2 bin kişiyi öldürdüm daha öldürürüm'

Sudan’daki kanlı iç cenk sürüyor. Sosyal Refah İşlerinden Sorumlu...

Louvre soygunu: Profesyonellerin işi değil

Fransa'nın başkenti Paris'teki Louvre Müzesi'nde 19 Ekim'de yaşanmış olan...

Tedesco 16 yıl sonrasında ilki başardı

Trendyol Süper Lig'in 11. haftasında Beşiktaş deplasmanından 3-2'lik galibiyetle...

Türk futbolunda bunu da gördük! Soyunma odasında mermi…

Nesine 2. Lig Beyaz Grup 11. hafta maçında Şanlıurfaspor,...
https://www.koton.com/?utm_source=reklamaction&utm_medium=affiliate&utm_campaign=31298&transaction_id=1020bfff046e22359fef42027f5307https://www.koton.com/?utm_source=reklamaction&utm_medium=affiliate&utm_campaign=31298&transaction_id=1020bfff046e22359fef42027f5307https://www.koton.com/?utm_source=reklamaction&utm_medium=affiliate&utm_campaign=31298&transaction_id=1020bfff046e22359fef42027f5307https://www.koton.com/?utm_source=reklamaction&utm_medium=affiliate&utm_campaign=31298&transaction_id=1020bfff046e22359fef42027f5307

İlgili Yazılar

Beğenilen Ulamlar

spot_imgspot_imgspot_imgspot_img